|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
kabul veya doğrulama ifade etmek için başını eğme |
niddle-noddle i.
|
|
2 |
Genel |
kabul veya doğrulama ifade etmek için başını eğme |
nid-nod i.
|
|
3 |
Genel |
(dalga geçmek veya karşıdakine katılmama gibi durumları ifade etmek veya konuşmanın bir yerine dikkat çekmek için) ellerle havada yapılan tırnak işareti |
air quote i.
|
|
4 |
Genel |
bir fikri ifade etmek için kullanılan en uygun terim |
word i.
|
|
5 |
Genel |
kronolojik, coğrafi veya matematiksel dakikaları ifade etmek için kullanılan işaret |
minute mark i.
|
|
6 |
Genel |
(müzik, şiir) eğlendirmek veya ikna etmek yerine etkilemek üzere tasarlanmış ifade |
incantation i.
|
|
|
7 |
Genel |
yetersiz ifade etmek |
declare unfit f.
|
|
8 |
Genel |
kesinlikle ifade etmek |
enunciate f.
|
|
9 |
Genel |
ilahi okuyarak kutlamak veya ifade etmek |
hymn f.
|
|
10 |
Genel |
uygun sözcük ve cümlelerle ifade etmek |
phrase f.
|
|
11 |
Genel |
yanlış ifade etmek |
misstate f.
|
|
12 |
Genel |
belirtmek (ifade etmek) |
indicate f.
|
|
13 |
Genel |
zımnen ifade etmek |
imply f.
|
|
14 |
Genel |
anlam ifade etmek |
make sense f.
|
|
15 |
Genel |
tam anlamıyla ifade etmek |
not to put too fine a point on it f.
|
|
16 |
Genel |
sözle ifade etmek |
verbalize f.
|
|
17 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
symbolize f.
|
|
18 |
Genel |
şükranlarını ifade etmek |
express one's thanks f.
|
|
19 |
Genel |
şiir ile ifade etmek |
versify f.
|
|
20 |
Genel |
başka bir şekilde ifade etmek |
rephrase f.
|
|
21 |
Genel |
çok şey ifade etmek |
mean everything to (me/him/her) f.
|
|
22 |
Genel |
yeniden ifade etmek |
restate f.
|
|
23 |
Genel |
meramını ifade etmek |
express oneself f.
|
|
24 |
Genel |
şiirle ifade etmek |
poetize f.
|
|
25 |
Genel |
açık bir şekilde ifade etmek |
articulate f.
|
|
26 |
Genel |
açık ve kesin ifade etmek |
formulate f.
|
|
27 |
Genel |
geçersiz ifade etmek |
declare void f.
|
|
28 |
Genel |
başka kelimelerle ifade etmek |
reword f.
|
|
29 |
Genel |
yeniden ifade etmek |
rearticulate f.
|
|
30 |
Genel |
sözlü ifade etmek |
articulate f.
|
|
31 |
Genel |
başka bir şekilde ifade etmek |
reword f.
|
|
32 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
emblematize f.
|
|
33 |
Genel |
birine hayranlığını ifade etmek |
take one's hat off to someone f.
|
|
34 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
symbolise f.
|
|
35 |
Genel |
memnuniyetini ifade etmek |
express one's satisfaction f.
|
|
36 |
Genel |
anlam ifade etmek |
make a sense f.
|
|
37 |
Genel |
memnuniyetini ifade etmek |
show one's appreciation f.
|
|
38 |
Genel |
memnuniyetini ifade etmek |
express one's appreciation f.
|
|
39 |
Genel |
çok şey ifade etmek |
matter a lot f.
|
|
40 |
Genel |
çok şey ifade etmek |
be important f.
|
|
41 |
Genel |
duygularını ifade etmek |
express one's feelings f.
|
|
42 |
Genel |
kendini ifade etmek |
express oneself f.
|
|
43 |
Genel |
sözle ifade etmek |
verbalise f.
|
|
44 |
Genel |
tekrar ifade etmek |
reexpress f.
|
|
45 |
Genel |
bir ifade icat etmek |
coin a phrase f.
|
|
46 |
Genel |
(bir iyiliğe karşı) şükranlarını/teşekkürlerini ifade etmek |
acknowledge f.
|
|
47 |
Genel |
görüşünü ifade etmek |
express an opinion f.
|
|
48 |
Genel |
formül halinde ifade etmek |
formulate f.
|
|
49 |
Genel |
kabul veya doğrulama ifade etmek için başını eğmek |
nid-nod f.
|
|
50 |
Genel |
kabul veya doğrulama ifade etmek için başını eğmek |
niddle-noddle f.
|
|
51 |
Genel |
kesin ifade etmek |
enunciate f.
|
|
52 |
Genel |
ümidini ifade etmek |
express the hope f.
|
|
53 |
Genel |
üzüntüsünü ifade etmek |
express regret f.
|
|
54 |
Genel |
lehine hüküm ifade etmek |
inure to the benefit of f.
|
|
55 |
Genel |
açık biçimde ifade etmek |
express explicitly f.
|
|
56 |
Genel |
açık biçimde ifade etmek |
state explicitly f.
|
|
57 |
Genel |
açık biçimde ifade etmek |
express clearly f.
|
|
58 |
Genel |
açık biçimde ifade etmek |
state clearly f.
|
|
59 |
Genel |
iyi ifade etmek |
express well f.
|
|
60 |
Genel |
varlıkbilimsel olarak ifade etmek |
ontologize f.
|
|
61 |
Genel |
bir şeyi birine açıkça ifade etmek |
enunciate something to someone f.
|
|
62 |
Genel |
çok şey ifade etmek |
mean a lot f.
|
|
63 |
Genel |
kendini iyi ifade etmek |
express oneself well f.
|
|
64 |
Genel |
beklentilerini ifade etmek |
express one's expectations f.
|
|
65 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
emblematise f.
|
|
66 |
Genel |
şiirle ifade etmek |
poetise f.
|
|
67 |
Genel |
anlam ifade etmek |
mean f.
|
|
68 |
Genel |
tenkitlerini ve suçlamalarını ifade etmek (eski kullanım) |
animadvert f.
|
|
69 |
Genel |
ilaveten ifade etmek |
adsignify f.
|
|
70 |
Genel |
yeniden ifade etmek |
re-articulate f.
|
|
71 |
Genel |
yeniden ifade etmek |
re-explain f.
|
|
72 |
Genel |
yeniden ifade etmek |
re-express f.
|
|
73 |
Genel |
farklı bir şekilde ifade etmek |
re-express f.
|
|
74 |
Genel |
farklı şekilde ifade etmek |
reframe f.
|
|
75 |
Genel |
hazır olduğunu ifade etmek |
express one's readiness f.
|
|
76 |
Genel |
(olguyu) bilimsel teorilerle çelişmeyecek şekilde doğal terimlerle ifade etmek |
naturalise f.
|
|
77 |
Genel |
(olguyu) bilimsel teorilerle çelişmeyecek şekilde doğal terimlerle ifade etmek |
naturalize f.
|
|
78 |
Genel |
bir ifade icat etmek |
coin a term f.
|
|
79 |
Genel |
özgürce ifade etmek |
let loose f.
|
|
80 |
Genel |
söz ile ifade etmek |
utter f.
|
|
81 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
emblem f.
|
|
82 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
emblemize f.
|
|
83 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
emblemise f.
|
|
84 |
Genel |
açıkça ifade etmek |
enunciate f.
|
|
85 |
Genel |
şiir ile ifade etmek |
verse f.
|
|
86 |
Genel |
keder ifade etmek |
waiment f.
|
|
87 |
Genel |
üzüntüyü ifade etmek |
waiment f.
|
|
88 |
Genel |
geleceğe veya talihe ilişkin bir istek veya umut ifade etmek |
wish well f.
|
|
89 |
Genel |
metrik sistem kullanarak fiziksel miktarları ifade etmek |
metricate f.
|
|
90 |
Genel |
metrik sistemde ifade etmek |
metricize f.
|
|
91 |
Genel |
metrik sistemde ifade etmek |
metricise f.
|
|
92 |
Genel |
eğilerek ifade etmek |
bow f.
|
|
93 |
Genel |
irlandalılara özgü bir şekilde ifade etmek |
hibernicize f.
|
|
94 |
Genel |
irlandalılara özgü bir şekilde ifade etmek |
hibernicise f.
|
|
95 |
Genel |
hiyerogliflerle ifade etmek |
hieroglyph f.
|
|
96 |
Genel |
hiyerogliflerle ifade etmek |
hieroglyphic [obsolete] f.
|
|
97 |
Genel |
olumlu bir şekilde ve inanarak ifade etmek |
hold f.
|
|
98 |
Genel |
bağırarak ifade etmek |
holler f.
|
|
99 |
Genel |
küçümseyerek ifade etmek |
huff f.
|
|
100 |
Genel |
mırıldanma ile ifade etmek |
hum f.
|
|
101 |
Genel |
yanlış ifade etmek |
misaver f.
|
|
102 |
Genel |
kötü ifade etmek |
misphrase f.
|
|
103 |
Genel |
yanlış ifade etmek |
misphrase f.
|
|
104 |
Genel |
(kendini) kötü ifade etmek |
misspeak f.
|
|
105 |
Genel |
(kendini) yanlış ifade etmek |
misspeak f.
|
|
106 |
Genel |
pişmanlığını ifade etmek |
mourn f.
|
|
107 |
Genel |
kısa ve özlü bir şekilde ifade etmek |
mouth f.
|
|
108 |
Genel |
abartarak ifade etmek |
mouth f.
|
|
109 |
Genel |
yeniden ifade etmek |
revoice f.
|
|
110 |
Genel |
abartılı şekilde ifade etmek |
hyperbolise f.
|
|
111 |
Genel |
abartılı şekilde ifade etmek |
hyperbolize f.
|
|
112 |
Genel |
çizgilerle ifade etmek |
line f.
|
|
113 |
Genel |
sesleri veya kelimeleri ifade etmek için harfleri kullanmak |
literation f.
|
|
114 |
Genel |
böğürerek ifade etmek |
low f.
|
|
115 |
Genel |
sözlü olarak ifade etmek |
give f.
|
|
116 |
Genel |
dilek olarak ifade etmek |
give f.
|
|
117 |
Genel |
hoşnutsuzluk hislerini ifade etmek |
give voice (to) f.
|
|
118 |
Genel |
vızıldayarak ifade etmek |
buzz f.
|
|
119 |
Genel |
(dini mesajı) akılcı şekilde yeniden ifade etmek |
demythologise [uk] f.
|
|
120 |
Genel |
(dini mesajı) akılcı şekilde yeniden ifade etmek |
demythologize [us] f.
|
|
121 |
Genel |
farklı bir isim, terim veya ifade ile hitap etmek |
designate f.
|
|
122 |
Genel |
sert bir şekilde ifade etmek |
growl f.
|
|
123 |
Genel |
hırıltı ile ifade etmek |
grunt f.
|
|
124 |
Genel |
hırıltı ile ifade etmek |
gruntle [uk] f.
|
|
125 |
Genel |
(olayları) tarihi bağlamda ifade etmek |
historicize f.
|
|
126 |
Genel |
(olayları) tarihi bağlamda ifade etmek |
historicise f.
|
|
127 |
Genel |
onaylamadığını ifade etmek |
rubbish [uk] f.
|
|
128 |
Genel |
fikrini ifade etmek |
commit f.
|
|
129 |
Genel |
genişleterek ifade etmek |
develop f.
|
|
130 |
Genel |
konuşarak ifade etmek |
dialogue f.
|
|
131 |
Genel |
diyalogla ifade etmek |
dialogue f.
|
|
132 |
Genel |
ilahi bir etkiyle ifade etmek |
inspire f.
|
|
133 |
Genel |
uygun dille ifade etmek |
clothe f.
|
|
134 |
Genel |
reveransla ifade etmek |
courtesy f.
|
|
135 |
Genel |
formül halinde ifade etmek |
draw f.
|
|
136 |
Genel |
duygusallıkla ifade etmek |
drool f.
|
|
137 |
Genel |
sevinç nidası ile ifade etmek |
paean f.
|
|
138 |
Genel |
açık ve kesin şekilde ifade etmek |
platform [obsolete] f.
|
|
139 |
Genel |
detaylarıyla ifade etmek |
pour f.
|
|
140 |
Genel |
sansürsüzce ifade etmek |
pour out f.
|
|
141 |
Genel |
sembollerle ifade etmek |
sample f.
|
|
142 |
Genel |
ciddiyetle ifade etmek |
prim f.
|
|
143 |
Genel |
kendini sakin ve gerçekçi bir şekilde ifade etmek |
deadpan f.
|
|
144 |
Genel |
parmak alfabesiyle ifade etmek |
fingerspell f.
|
|
145 |
Genel |
resmi gazetede ifade etmek |
gazetteer f.
|
|
146 |
Genel |
bedenle ifade etmek |
physicalize f.
|
|
147 |
Genel |
bedenle ifade etmek |
physicalise f.
|
|
148 |
Genel |
önceden ifade etmek |
premiss f.
|
|
149 |
Genel |
önceden ifade etmek |
presignify f.
|
|
150 |
Genel |
somurtarak ifade etmek |
scowl f.
|
|
151 |
Genel |
belli belirsiz ifade etmek |
shadow (forth) f.
|
|
152 |
Genel |
belli belirsiz ifade etmek |
shadow (out) f.
|
|
153 |
Genel |
omuz silkerek ifade etmek |
shrug f.
|
|
154 |
Genel |
işaret dilinde ifade etmek |
sign f.
|
|
155 |
Genel |
gülümseyerek ifade etmek |
smirk f.
|
|
156 |
Genel |
gülerek ifade etmek |
snicker f.
|
|
157 |
Genel |
gülerek ifade etmek |
snigger f.
|
|
158 |
Genel |
gülerek ifade etmek |
snirt [scotland] f.
|
|
159 |
Genel |
gülerek ifade etmek |
snirtle [scotland] f.
|
|
160 |
Genel |
gülerek ifade etmek |
snirt [scotland] f.
|
|
161 |
Genel |
gülerek ifade etmek |
snirtle [scotland] f.
|
|
162 |
Genel |
ıslıkla ifade etmek |
sowth [scotland] f.
|
|
163 |
Genel |
saygısızca ifade etmek |
squib f.
|
|
164 |
Genel |
dolaylı şekilde ifade etmek |
subindicate f.
|
|
165 |
Genel |
(söz, ifade) … diye devam etmek |
supply f.
|
|
166 |
Genel |
eş anlamlı sözcüklerle ifade etmek |
synonymize f.
|
|
167 |
Genel |
basitçe ifade etmek |
popularize f.
|
|
168 |
Genel |
kısaca ifade etmek gerekirse |
briefly stated zf.
|
|
169 |
Genel |
eğlenmek veya alay etmek için kullanılan ifade |
he ünl.
|
|
170 |
Genel |
şaşkınlık veya keyif ifade etmek, dikkat çekmek veya harekete geçirmek için kullanılan bir ifade |
ho ünl.
|
|
Phrasals |
|
171 |
Öbek Fiiller |
bir anlam ifade etmek |
stack up f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
açıkça ifade etmek |
peg down f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
belli bir şekilde ifade etmek |
couch in f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
genel hatlarıyla tasvir/ifade etmek |
sketch out something f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
genel hatlarıyla tasvir/ifade etmek |
sketch in something f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
kesin olarak ifade etmek |
lay something down f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
kesin olarak ifade etmek |
lay down something f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü dile getirmek/ifade etmek |
weep for (someone or something) f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi belli bir şekilde ifade etmek |
frame something in something f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi belli bir çerçevede ifade etmek |
frame something in something f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde birini/bir şeyi) anlatmak/ifade etmek |
represent (someone or something) in (something) f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) ifade etmek |
represent to (someone or something) f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi ifade etmek |
represent something to someone f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) hakkında (birine kendini) ifade etmek |
express (oneself) to (someone) on (someone or something) f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şeyle) ilgili olarak (birine kendini) ifade etmek |
express (oneself) to (someone) on (someone or something) f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
bir şey hakkında birine (kendini) ifade etmek |
express (oneself) to someone on something f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
biri/bir şeyle ilgili olarak (kendini) birine ifade etmek |
express (oneself) to someone on something f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde birini/bir şeyi) ifade etmek |
represent (someone or something) in (something) f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
(birine) bir anlam ifade etmek |
click with (one) f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi düşünüp tasarlayarak/temkinli biçimde) ifade etmek |
couch (something) in (something) f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi belli bir şekilde) ifade etmek |
couch (something) in (something) f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
-e bir anlam ifade etmek |
count with f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine) açıkça ifade etmek |
enunciate (something) to (one) f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
-e açıkça ifade etmek |
enunciate to f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
rastgele ifade etmek |
fling out f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
belli bir şekilde ifade etmek |
frame in f.
|
|
197 |
Öbek Fiiller |
belli bir çerçevede ifade etmek |
frame in f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
kendini açıkça ifade etmek |
get through f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
(kendini) ifade etmek |
get (oneself) across f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi ifade etmek |
get something across f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi ifade etmek |
put something across (to someone) f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine) ifade etmek |
get (something) across to (one) f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
-de anlatmak/ifade etmek |
represent in f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
düşüncesizce dile getirmek/ifade etmek |
spout off f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) ifade etmek |
tell (something) to (one) f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi daha basit/anlaşılır bir dilde) ifade etmek |
translate (something) to (something) f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi farklı bir şekilde) ifade etmek |
translate (something) to (something) f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi farklı bir sanatsal araçla) ifade etmek |
translate (something) to (something) f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi farklı bir sanat dalında) ifade etmek |
translate (something) to (something) f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi başka bir formda) ifade etmek |
translate (something) to (something) f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) ardından kederlerini ifade etmek |
weep about (someone or something) f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) ardından kederlerini ifade etmek |
weep over (someone or something) f.
|
|
Phrases |
|
213 |
İfadeler |
daha açıkça ifade etmek gerekirse |
to put it more explicitly expr.
|
|
214 |
İfadeler |
daha net olarak ifade etmek gerekirse |
to put a finer point on it expr.
|
|
215 |
İfadeler |
daha açık ifade etmek gerekirse |
to put a finer point on it expr.
|
|
Colloquial |
|
216 |
Konuşma Dili |
hiçbir şeyi umursamadan herhangi bir durumda tüm zorluklara rağmen istediğini elde etmek anlamına gelen bir ifade |
thug life i.
|
|
217 |
Konuşma Dili |
trump'ın gazetecilere hakaret etmek amacıyla söylediği olumsuz bir ifade |
covfefe i.
|
|
218 |
Konuşma Dili |
kendini aynı şekilde tekrar ifade etmek |
repeat oneself f.
|
|
219 |
Konuşma Dili |
kendini aynı sözlerle ifade etmek |
repeat oneself f.
|
|
220 |
Konuşma Dili |
gerçek düşüncelerini/hislerini ifade etmek |
let rip f.
|
|
221 |
Konuşma Dili |
kendini coşkulu/hararetli bir şekilde ifade etmek |
let rip f.
|
|
222 |
Konuşma Dili |
ayrıntılı bir şekilde ifade etmek |
pour it on f.
|
|
223 |
Konuşma Dili |
bir şey ifade etmek |
mean something f.
|
|
224 |
Konuşma Dili |
bir anlam ifade etmek |
mean something f.
|
|
225 |
Konuşma Dili |
(bir şey) bir şey ifade etmek |
be something to (something) f.
|
|
226 |
Konuşma Dili |
(biri) için bir anlam ifade etmek |
mean to (one) f.
|
|
Idioms |
|
227 |
Deyim |
(fuck kelimesini ifade etmek amacıyla söylenen) dört harfli söz/küfür |
a four-letter word i.
|
|
228 |
Deyim |
(fuck kelimesini ifade etmek amacıyla söylenen) dört harfli söz/küfür |
four-letter word i.
|
|
229 |
Deyim |
karnından konuşanları taklit/temsil etmek için kullanılan bir ifade |
gottle of geer [cliché] i.
|
|
230 |
Deyim |
bir şey ifade etmek |
mean something f.
|
|
231 |
Deyim |
(biri için) çok şey ifade etmek |
mean something f.
|
|
232 |
Deyim |
daha açık sözlerle ifade etmek |
chew it finer f.
|
|
233 |
Deyim |
birine özel anlam ifade etmek |
mean something special for someone f.
|
|
234 |
Deyim |
bir anlam ifade etmek |
count with someone f.
|
|
235 |
Deyim |
büyük anlam ifade etmek |
carry a lot of weight with someone f.
|
|
236 |
Deyim |
birinin nezdinde değeri/önemi olmak/anlam ifade etmek |
carry a lot of weight with someone f.
|
|
237 |
Deyim |
görüşü ifade etmek |
pass an opinion f.
|
|
238 |
Deyim |
iyi ifade etmek |
put something across (to someone) f.
|
|
239 |
Deyim |
iyi ifade etmek |
get something across (to someone) f.
|
|
240 |
Deyim |
kesin olarak ifade etmek |
lay it on the line f.
|
|
241 |
Deyim |
kesin olarak ifade etmek |
put it on the line f.
|
|
242 |
Deyim |
sözcüklerle ifade etmek |
put into words f.
|
|
243 |
Deyim |
daha açık ifade etmek |
put (something) into plain english f.
|
|
244 |
Deyim |
daha düz bir dille/ingilizceyle ifade etmek |
put (something) into plain english f.
|
|
245 |
Deyim |
daha anlaşılır ifade etmek |
chew it finer f.
|
|
246 |
Deyim |
daha basit/yalın bir şekilde ifade etmek |
chew it finer f.
|
|
247 |
Deyim |
fikirlerini/isteklerini ifade etmek |
make (oneself) heard f.
|
|
248 |
Deyim |
hislerini/düşüncelerini belli bir tonda ifade etmek |
sound a note (of something) f.
|
|
249 |
Deyim |
hislerini/düşüncelerini belli bir tarzda ifade etmek |
sound a note (of something) f.
|
|
250 |
Deyim |
hislerini/düşüncelerini belli bir tonda ifade etmek |
strike a note (of something) f.
|
|
251 |
Deyim |
hislerini/düşüncelerini belli bir tarzda ifade etmek |
strike a note (of something) f.
|
|
252 |
Deyim |
(birine/bir şeye) bir/pek anlam ifade etmek |
carry (a lot of) weight (with someone or something) f.
|
|
253 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) nezdinde anlam ifade etmek |
carry (a lot of) weight (with someone or something) f.
|
|
254 |
Deyim |
(birine/bir şeye) bir anlam ifade etmek |
carry weight with (someone or something) f.
|
|
255 |
Deyim |
(birine) bir şey ifade etmek |
carry weight (with someone) f.
|
|
256 |
Deyim |
(birine) saygılarını ifade etmek |
give props to (one) f.
|
|
257 |
Deyim |
bir şeyi ifade etmek |
give voice to something f.
|
|
258 |
Deyim |
(bir şeyi) basit bir dille ifade etmek/anlatmak |
put (something) into plain language f.
|
|
259 |
Deyim |
(bir şeyi) yalın bir dille ifade etmek/anlatmak |
put (something) into plain language f.
|
|
260 |
Deyim |
(bir şeyi) anlaşılır bir dille ifade etmek/anlatmak |
put (something) into plain language f.
|
|
261 |
Deyim |
(bir şeyi) düz bir dille ifade etmek/anlatmak |
put (something) into plain language f.
|
|
262 |
Deyim |
(bir şeyi) açıkça ifade etmek/anlatmak |
put (something) into plain language f.
|
|
263 |
Deyim |
(bir şeyi) herkesin anlayabileceği bir dille ifade etmek/anlatmak |
put (something) into plain language f.
|
|
264 |
Deyim |
açık şekilde ifade etmek |
dot the i f.
|
|
265 |
Deyim |
(birine/bir şeye) hayranlığını ifade etmek |
take (one's) hat off to (someone or something) f.
|
|
266 |
Deyim |
(birine/bir şeye) hayranlığını ifade etmek |
take off (one's) hat (to someone or something) f.
|
|
267 |
Deyim |
hayranlığını ifade etmek |
take off hat f.
|
|
268 |
Deyim |
akıllıca/zarif bir şekilde/ustalıkla ifade etmek |
turn a phrase f.
|
|
Trade/Economic |
|
269 |
Ticaret/Ekonomi |
yararına hüküm ifade etmek |
enure to the benefit of f.
|
|
270 |
Ticaret/Ekonomi |
pareto tarafından gelirin toplumdaki sıklık dağılımını ifade etmek için kullanılan yasa veya matematiksel formüle dair |
pareto s.
|
|
Law |
|
271 |
Hukuk |
ileride hüküm ifade etmek üzere bağışlanan mallardan yararlanma hakkı |
executory interest i.
|
|
272 |
Hukuk |
hüküm ifade etmek |
enure f.
|
|
273 |
Hukuk |
görüşünü ifade etmek |
express an opinion f.
|
|
274 |
Hukuk |
hüküm ifade etmek |
take effect f.
|
|
Politics |
|
275 |
Siyasal |
karşıt görüşlerin ifade edilmesini temin etmek üzere atanan kurul |
fairness commission i.
|
|
276 |
Siyasal |
kaygılarını ifade etmek |
express concern f.
|
|
277 |
Siyasal |
yeminle ifade etmek |
depose f.
|
|
Media |
|
278 |
Medya |
paragrafta ifade etmek |
paragraph f.
|
|
Technical |
|
279 |
Teknik |
gökcisimleri arasındaki mesafeyi ifade etmek için kullanılan bir uzaklık birimi |
kiloparsec i.
|
|
280 |
Teknik |
bir şeyi belirli parametrelerle ifade etmek |
parametrise f.
|
|
281 |
Teknik |
bir şeyi belirli parametrelerle ifade etmek |
parametrize f.
|
|
282 |
Teknik |
parametrelerle ifade etmek |
parameterise f.
|
|
283 |
Teknik |
parametrelerle ifade etmek |
parameterize f.
|
|
Mechanic |
|
284 |
Mekanik |
ingiltere'de standart ölçü birimi olmamasına rağmen belirli silindir oranlarını ifade etmek için kullanılan terim |
nominal horse power i.
|
|
Math |
|
285 |
Matematik |
deşifre edilmesi gereken sayıları ifade etmek için harfleri kullanan matematik bulmacası |
alphametic i.
|
|
286 |
Matematik |
cebirsel olarak ifade etmek |
algebraize f.
|
|
287 |
Matematik |
sayısal olarak ifade etmek |
evaluate f.
|
|
288 |
Matematik |
matematiksel ifade etmek |
mathematize f.
|
|
289 |
Matematik |
matematiksel ifade etmek |
mathematise f.
|
|
290 |
Matematik |
matematiksel ifade etmek |
mathematicize f.
|
|
291 |
Matematik |
matematiksel ifade etmek |
mathematicise f.
|
|
292 |
Matematik |
deşifre edilmesi gereken sayıları ifade etmek için harfleri kullanan (matematik bulmacası) |
alphametic s.
|
|
Physics |
|
293 |
Fizik |
(süreci) izafiyet terimleriyle ifade etmek |
relativize f.
|
|
294 |
Fizik |
(süreci) izafiyet terimleriyle ifade etmek |
relativise f.
|
|
Chemistry |
|
295 |
Kimya |
henüz keşfedilmemiş bir elementi ifade etmek için periyodik cetvelde iki üst sırasında bulunan bilinir elementin önüne getirilen ek |
dwi- ök.
|
|
Biology |
|
296 |
Biyoloji |
belirli bir karakteristiği ifade etmek için bir arada bulunmaları gereken gen çiftlerinden her biri |
complementary gene i.
|
|
Literature |
|
297 |
Edebiyat |
düşünceleri ve anlamları ifade etmek/iletmek için kullanılan sembol ve karakterler |
charactery i.
|
|
298 |
Edebiyat |
şiir ile ifade etmek |
rimey f.
|
|
Linguistics |
|
299 |
Dilbilim |
nesneler arasındaki ilişkiyi ifade etmek için tamlama ekinin kullanımı |
objective genitive i.
|
|
300 |
Dilbilim |
açık ve net ifade etmek |
clip f.
|
|
301 |
Dilbilim |
benzetmelerle ifade etmek |
similize f.
|
|
302 |
Dilbilim |
benzetmelerle ifade etmek |
similise f.
|
|
303 |
Dilbilim |
eş anlamlı sözcüklerle ifade etmek |
synonymise f.
|
|
304 |
Dilbilim |
genel anlamı ifade etmek yerine kaynak metinde karşılık gelen her kelime için hedef metinde yeni bir kelime kullanan |
word-for-word s.
|
|
History |
|
305 |
Tarih |
japon ailelerinde eski feodal soyluluğu ifade etmek için cila, çömlek ve kumaş üzerinde kullanılan daire biçimli bir arma |
mon i.
|
|
Religious |
|
306 |
Dini |
özellikle hindular arasında kibar veya saygılı bir selamlama veya veda ifade etmek için kullanılan el hareketi |
namaste i.
|
|
Meteorology |
|
307 |
Meteoroloji |
hizmet bileşenlerince sağlanan tüm meteorolojik ve oşinografik faktörleri ifade etmek için kullanılan bir terim |
meteorological and oceanographic i.
|
|
308 |
Meteoroloji |
hizmet bileşenlerince sağlanan tüm meteorolojik ve oşinografik faktörleri ifade etmek için kullanılan bir terim |
metoc (meteorological and oceanographic) kısalt.
|
|
Baseball |
|
309 |
Beysbol |
(atıcı) tutucunun yaptığı yönlendirmeyi kabul etmediğini ifade etmek |
shake off f.
|
|
Art |
|
310 |
Sanat |
soyut şekilde ifade etmek (resim, heykel) |
present f.
|
|
Music |
|
311 |
Müzik |
bir orkestradaki üflemeli çalgıları ifade etmek için kullanılan bir terim |
wind band i.
|
|
312 |
Müzik |
müzikle ifade etmek |
music f.
|
|
Archaic |
|
313 |
Eski Kullanım |
sözlere dökerek ifade etmek |
terminate f.
|
|
314 |
Eski Kullanım |
(bir duyguyu) müzikle ifade etmek |
tune f.
|
|
315 |
Eski Kullanım |
memnuniyetini ifade etmek |
gratulate f.
|
|
316 |
Eski Kullanım |
başka bir unsurla beraber (bir anlamı) ifade etmek |
consignify f.
|
|
317 |
Eski Kullanım |
reveransla ifade etmek |
curtsey f.
|
|
318 |
Eski Kullanım |
reveransla ifade etmek |
curtsy f.
|
|
319 |
Eski Kullanım |
ağlayarak ifade etmek |
outweep f.
|
|
Slang |
|
320 |
Argo |
müslümanları ifade etmek için söylenen son derece kaba/aşağılayıcı bir ifade |
goatfucker i.
|
|
321 |
Argo |
büyük anlam ifade etmek |
mean a hell of a lot to f.
|
|
322 |
Argo |
saygılarını ifade etmek |
give props to somebody f.
|
|
323 |
Argo |
etkili ifade etmek |
say f.
|
|
324 |
Argo |
vurgulayarak ifade etmek |
say f.
|
|
Modern Slang |
|
325 |
Modern Argo |
yetişkin konuşması (amerika'da politikacılar arasında muhalefetin çocuk gibi davrandığını ima etmek için kullanılan bir ifade) |
adult conversation i.
|
|
326 |
Modern Argo |
fbi, atf, irs, nsa, cia gibi isimleri kısaltılarak anılan federal devlet kurumlarını ifade etmek için kullanılan argo bir ifade |
alphabet agency i.
|
|
327 |
Modern Argo |
fbi, atf, irs gibi isimleri kısaltılarak anılan federal devlet kurumlarını ifade etmek için kullanılan argo bir ifade |
alphabet boys i.
|
|
328 |
Modern Argo |
anoreksiya ve blumiayı ifade etmek için kullanılan kod isim |
ana/mia i.
|
|